Alışveriş sepetinizde hiç ürün bulunmamaktadır.
Ara
Filtreler

Küçük tekne balıkçılığı

Çarşıbaşı ilçesi, Karadeniz sahil ilçeleri arasında büyük ve küçük balıkçı tekne sayısı bakımından sayılı ilçeler arasında geldiğini ana balıkçılık bölümümüzde anlatmıştık. Çarşıbaşı ve fener su ürünleri kooperatifine bağlı yaklaşık 140 adet kamaralı ve kamarasız tekne mevcuttur. Büyük balıkçılık olduğu kadar küçük balıkçılıkta ilçenin önemli geçim kaynaklarındandır.

Küçük balıkçılık denince akla gelen oltacılıktır. Ancak görüldüğü nve bilindiği kadar kolay değildir. Çünkü sabır, dirayet ve beceri ister. Şöyle ki; teknolojik bakımından son derece ilkel ve eski yöntemlerle yapılmaktadır.

Küçük kayıkçıların sistemlerine bir bakalım:

5-8 metre arasında değişen teknelerle akine gücü çokta iyi olmayan (6-13-28HP'lik beygir gücünde) mekinelerle kıyı balıkçılığı yapılmaktadır. Bu da genelde kısıtlı olmaktadır. Genelde olta balıkçılığj bizde 2. sıradadır. Dip ağlarıyla yapılan balıkçılık revaçtadır. Sezon boyunca mezgit, kalkan, barbon avcılığı yapılmaktadır. 

Yine mevsimlere bağlı olarak sargana (sargan) istavrit ve kefal avcılıkları da yapılmaktadır.

Yüksekliği 1 metre, boyu 5-7 boy (300-500 metre) ağlarla mezgit, yine yakın ölçülerde kalkan ağları,  teknolojik olarak radar ve cihaz kullanılmadan sahilden alınan kerterizlerle belli derinliklere (balıkların dolaştığı derinliklere) ağlar bırakılır. Belli bir süre 1-2 gün sonra ki kalkan ağları daha da bekletilir. Bu bırakılan ağlar makaralar yardımıyla toplanır. Ağların gözlerine takılan balıklar tek tek temizlenerek, ağlardan çıkarılarak piyasaya sürülürler. 

Bu işlemler çok basit gibi görünse de bu ağları denize bırakmak kolay fakat denizden çekilmesi, temizlemesi ve tekrar denize bırakılacak hale getirilmesi oldukça zordur. Çünkü bu ağlara avlanmak istenen balıklardan başka işe yaramayan balıklar ve molozlar takılmaktadır. Bunları temizlemek ve zararlarını gidermek çok zordur. 

BALIKLARIN CİNSİNE GÖRE AVLANMA ŞEKİLLERİ FARKLILIK GÖSTERİR

PALAMUT AVCILIĞI:

Küçük balıkçıların palamut tutma şekilleri mevsim başladığında ilk başta oltayla sürütme usulüyle çekilerek avlanır ki eylül ayında başlar. Yine mevsime bağlı olarak sargana, istavrit ve kefal avcılıkları da yapılmaktadır.

Vonoz olarak: Palamut nitaz daha büyüyünce uzatma ağlarıyla kıyıya dikine bırakılır. Ağlar(gece) 1-2 saat beklenir ve ağlara takılan balıklar toplanır. 

İSTAVRİT AVCILIĞI: 

Genelde yine oltayla (15 olta denilen misinaya bağlı kanca) avlanır. Ancak zaman zaman dip ağlarına sürülerin takıldığı görülür. 

MEZGİT AVCILIĞI:

 Yine oltaya da bereketi (yemleme) ile avlanır. Ancak bizim kıyılarda yine bırakılan ağlara dipte gezinen balıkların takılma yöntemiyle avlanır. Bu avlanmada da ağlar denizde 1-2 gün kalır. 

BARBON AVCILIĞI: Dibe bırakılan ağlarla avlanır. Çok eskilerde barabat denilen ağlarla da avlanılırdı. Bir ucu sahile bırakılır, tekne açıpa (denize) doğru bir yarım daire çizer. Diğer ucu tekrar sahile getirilir ve bu U şeklindeki ağın şkş ucu kıyıya gelene kadar çekilir. Bu yöntemle sargana balığı da yaygın bir şekilde avlanırdı. Ancak sargan balığının ışığa gelmesi dikkate alındığında zaman zaman teknenin önüne yerleştirilen ışıklar yardımıyla ışığa gelen balık kepelerle toplanır. Bu yöntemle balık avlama sadece sargana balığına mahsustur. 

KALKAN AVCILIĞI:

Kalkan balığı da dibe bırakılan ağlara takılmasıyla avlanır. Ancak balığın büyüklüğü ve ağların göz açıklığı dikkate alınırsa bu ağlara başka balıklardan takılma ihtimali çok düşüktür. 

KEFAL AVCILIĞI:

Kefal balığı yüzeye yakın gezmesi ve diğer balıklardan daha zeki olması sebebiyle avlanması oldukça zordur. Fanyalı ağlarla sürüler gözlenerek ağlarla etrafları çevrilerek avlanır. Ancak diğer ağların bırakılmasından farklı kefal ağlarının alt kısmı yerde ğst kısmı mantarlar yardımıyla suyun üstünde olması gerekir. Buna rağmen kefal balığı bu ağların üzerinden atlayıp kaçabiliyor. Ağların bir kısmı salyangoz kıvrımı şeklinde bırakılıp bu kıvrımın içine giren balıklar taşla ve tokmakla ses yapılarak ürkütülerek ağlara takılmak zorunda kalırlar. Aksi taktirde zeki bir balık olduğu için kolay kolay ağlara takılmaz. 

Görülüyor ki balıkların tamamına yakını teknolojisi zayıf tamamına yakını insan gücüne yakın yöntemlerle avlanabiliyor. Tabi ki hal böyle olunca avlanan balık miktarı genelde az ve kısıtlıdır. Böyle olunca bu azlık fiyatlara yansıyor. Buna rağmen yöremizde bu meşşakatli işle uğraşıp geçimini sağlamaya çalışan yaklaşık 150 tekne sahibi vardır. 

Balığın azlığı avlanmadaki bu sıkıntılar bu işi yapan insan ve tekne sayısında azalmalara neden oluyor. Gün geçtikçe denizlerde azalan balık rezervleri her kategoride olduğu gibi küçük ve amatör balıkçılık sektöründe olumsuz olarak etkilemektedir.

Balıkçılar tarafından tutulan söz konusu balıklar zamana ve çeşitliliğine göre Trabzon'a balık haline gönderilir. Bir kısmı ise limanda Çarşıbaşlı veya komşu ilçelerdeki balık satan işyeri ve restoranlara verilir. Diğer bir kısma ise ilçe içinde belirli yerlerde kendi imkanıyla satarak vatandaşlarınbirinci elden taze balık yemelerini sağlar.

Yorum yazınız